FIKRALAR 2

 

NASIL BECERDİN  
Iki fakulte arkadasi yillar sonra sokakta karsilasir, biri digerini eve yemege davet eder... - Oglum bu ne ev boyle be, su salonun buyuklugune bak! Nereden buldun bu kadar parayi birader? Duvarlarda nadide tablolar... - Gel gostereyim, gel su pencerenin onune... Suradaki otoyolu goruyor musun? - Evet - 20 milyon dolar tuttu, 25 milyon dolara fatura ettik, farki cebe indirdik Iki yil sonra iki arkadas yine karsilasir... - Gel bu sefer ben seni davet edeyim, bize gidelim... - Yuh! Suraya bak... Vay anam vay! Oglum sen bizim eve saray diyordun bu ne boyle. Bizimki bunun yaninda mustemilat olmaz valla, saray asil burasi - Gel nasil yaptigimi sana gostereyim, gec su pencerenin onune, bak surada otoyolu goruyor musun? - Hayir! - Iste !!!

 

DON DAVASI  
Eski ama cok eski zamanlarda er kisi 'entaari' giyer imis. O zaman eskiyalar entarinin altina ic camasiri giymezlermis. Alimallah bir ruzgar estiginde, bagrisan kadinlar mi istersin, kacisan cocuklar mi. Ortam bir felaket! Bu durum bizim Padisahin kulagina gider. Padisah emir buyurur: "Her kim don giymez entarinin altina, kadi onune cikarilacak." Gunler gecer bir ruzgar eser, kimseden cit yok. Herkes don giyer. Padisah emin olmak icin vezirini kontrol icin carsiya gonderir. Vezir ruzgarli bir havada iner carsiya bi de ne gorsun, bizim palabiyik okkali Kamil don giymemis. Kamil kadi onune cikar. Kadi sorar: "Adin?" "Kamil" "Baba adin?" "Abdulmecid" "Karin var mi?" "Var; 5 tane." "Cocuk kac tane?" "Birinciden 7, ikinciden 8, ucuncuden 5, dorduncu kari kisir ama besinciden 2 tane, bir dane de yolda kadi efendi." KADI: "Yaz katip; Abdulmecid oglu Kamil'in don giymeye vakti olmadigindan beraatine..."

 

valla bu fikra herseye uyarlanabilir kimse uzerine alinmaz umarim :)  
Kahvehane hinca hinc dolu... Kimi masalarda insanlar kagit oynuyorlar, kimi masalarda oturanlar TV.den mac izliyorlar... Bir tekme ve kahvehanenin kapisi ardina kadar aciliyor... Iceri iri yari, cam yarmasi gibi bir adam giriyor... Tum bakislar kendisine yoneliyor... Kendisine bakanlara dogru bagiriyor adam: - Ne kadar Fenerli varsa hepsi ibnedir...! .........! ...cit yok kahvehanenin icinde... Tekrarliyor adam davudi ses tonuyla: - Ne kadar Fenerli varsa hepsi ibnedir...! ......! Arka masalardan iyi giyimli bir vatandas ayaga kalkip dikleniyor: - Sen ne diyorsun kardesim?..Hangi hakla hakaret ediyorsun aksam aksam...? - Ne var kardesim?...sen Fenerli misin? Adam korkudan sinerek; - Hayir ibneyim...!

 

Morg 'taki cesetler  
Savcı, morgdaki üç ceseti incelemek üzere gelmişti. Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu. "Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı, sevincine dayanamadı, kalp krizi geçirdi ve öldü", dediler. İkinci ceset de sırıtıyordu. Savci sordu ; -Bu neden sırıtıyor? "Bunun da oğlu doğmuştu. Sevinçten kalbine yenik düştü" diye açıkladılar. Üçüncü ceset Temel'in kömür halindeki cesediydi. O da sırıtıyordu. "Bu neden öldü?" diye sordu savcı . "Efendim, buna yıldırım çarptı" dediler. -Peki neden sırıtıyordu ? -Fotoğrafını çekiyorlar sanmışta onun için efendim...

 

BİL BAKALIM  
Biyoloji dersinden yapilacak sinav için siniftaki herkez acayip çalismis, notlar fotokopiler havada uçusmus. Daha sonra sinavin yapilacagi gün gitmisler bir de bakmislar, ortada kagit kalem yok sadece sira sira mikroskoplar. Hocada baslarinda bekliyorken demis ki, "Bu mikroskaplarda lam'da bir böcegin bacagi var, sinaviniz bacagindan böcegi tanimak" Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemis, hoca dedigi dedik. Ögrenciler mikroskoplarin basina geçmis. Ama bir sey yapamiyorlar. En sonunda biri dayanamamis, kapiyi çarpip çikmis. Hoca arkasindan seslenmis "Kimsin ulan sen, kapiyi çarpip çikiyorsun?" Kapi hafifçe aralanmis ve bir bacak uzanmis "Tanisana hadi tanisana kim oldugumu"

 

İBNELER  
İki ibnenin canı yatmak ister, ama bu işi yapacak mekan bulamazlar. Birinin aklına bu işi metronun son vagonunda yapmak gelir. Giderler metroya ama beklenen tren bir türlü gelmez. Sonra aralarında şu diyalog geçer, -Oğlum gel burada istasyonda halledelim? -Oğlum nasıl olur? -Bu Türk toplumu hiçbirşeye tepki göstermez. Bak sana bunu bir örnekle göstereceğim. Şimdi şu ''Sigara İçilmez'' tabelasının altında bir sigara içeceğim ve kimse bir tepki göstermeyecek. Adam dediğini yapar ve kimse bir tepki göstermez. Sonra oracıkta birlikte olurlar ve mutlu bir şekilde oradan ayrılırlar. Bir başka gün başka iki kişi ormana mangal yapmaya gitmek için metroya giderler. Ama bekledikleri metro bir türlü gelmez. Adamlardan biri mangalı metroda yakalım der. Diğeri ''olur mu ya metroda mangal yakılır mı?'' der... Diğeri,Bu Türk toplumu hiçbirşeye tepki göstermez. Bak sana bunu bir örnekle kanıtlayacağım, şimdi gidip şu ''Sigara İçilmez'' tabelasının altında durup bir sigara yakacağım, ve kimse bir tepki göstermeyecek... Diğeri panik bir şekilde atılır: -Sen ne diyon oğlum! geçende birisi şu tabelanın altında bir sigara içmeye kalktıda oracıkta s..ktiler adamı!

 

TEMELİN ASKERLİĞİ  
Temel'in askerlik zamanı gelmiş ve askere gitmeye hazırlanıyormuş .Daha sonra gitmiş .Birgün görevleri paraşütten atlamakmış .O günün akşamı rüyasında annesini görmüş ve annesi ona oğlum paraşütün açılmayacak düşeceksin demiş.Sabahınada görev başlamış.Herkes atlamış sıra Temel'e gelmiş Komutanı Temel'e sormuş niye atlamıyorsun demiş.Komutanım rüyamda annemi gördüm ve bana paraşütün açılmayacak düşeceksin dedi.Komutan Temel'le paraşütleri değiştirdi.Temel uçuşunu yaptı arkasından komutanı yaptı.Temel'in yanından komutan hızla geçti Temel sordu komutanım nereye gidiyosunuz ,annenin yanına oğlum.

 

HEMŞERİ  
Temel, issizlik ve parasizliktan bikkinlik geldigi bir sirada para kazanmak icin cocuk kacirmaya karar verir ve kasabada gozune kestirdigi bir cocugu kacirarak kasaba disindaki arazide bir agacin altina goturur. Biraz soluklandiktan sonra cocuga - kagidin, kalemin var mi? Diye sorar. Cocuk - var der. Temel kagidi kalemi aldiktan sonra cocuga babasinin adini sorar. Dursun oldugunu ogrenince fidye istemek icin mektup yazar ve " ula dursun cocugun elimdedir. Yarin sabah saat 10'a kadar kasabanin disinda ki buyuk agacin kovuguna 10.000 dolar getirmezsen cocugunu olmus bil" der. Sonra mektubu cocuga uzatarak - bunu babana gotur . Sakin baskasina verme diye cocugu gonderir. Ertesi sabah 10'da agacin kovugunu kontrol eder ve bir paket bulur. Actiginda icinde 10.000 dolar para ve bir not vardir. Notta " ula utanmiyormusun hemserinin cocugunu kacirmaya" yazmaktadir.

 

KALICI OLAN  
Temel'e "Guzellik " ya da "aptallik" kavramlari arasindan birini secmek zorunda kalsa kararinin ne olacagi sorulur. Temel " Guzellik gecicidir, ben onu secmeyeyim" der...

 

SORUYA BAK  
Almanya'da gecen sene yapilan bir ankette Almanya'da yabanci iscileri isteyip istemedikleri sorulmus, cevaplar soyle cikmis:
%10 Nein
%20 Ja
%70 Hadi len.

 

BİZANS DONANMASI  
Osmanli zamaninda bizans donanmasi ile osmanli donanmasi savasacaklar.... bizans on gemilik muhtesem bir donanma hazirlar ve denize açilir ... donanmanin basinda Andropolos vardir andropolos en öndeki geminin burcunda ellerini gögsüne birlestirmis ve heybetli bir heykel gibi durmaktadir ve hemen arkasinda yaverleri vardir.. hep birlikte Osmanli donanmasini beklemektedirler . yukaridan gözcü bagirir "komutanim Osmanli donanmasi üç gemiyle göründü". Komutan yaverine döner ve "bana kirmizi gömlegimi getir eger savasta yaralanirsam kanim belli olupta askerlerin morali bozulmasin" der hemen kirmizi gömlegini getiriler ve Andropolos giyer ve ayni ihtisamiyla yerinde durur. gözcü yine bgirir "komutanim o üç geminin ardindan otuz gemi daha göründü " Andropolos tekrar yaverine döner ve "bana kahverengi pantolonumu getirin" der.( altıma sıçtım daaa )

DEVAMI ARKA SAYFADA